12 Mayıs 2009 Salı

11 Mayıs 2009 Pazartesi

İSLAMİYET

DİNLER ARASINDAKİ EN DOĞRU, EN AFFEDİCİ, EN ESNEK, EN SAF VE CANLI CANSIZ BÜTÜN HER ŞEYE EN GÜZEL DOĞRUSUYLA BAKAN KALP TEMİZLİĞİNİ SEVEN BİR DİNDİR.
İSLAMİYET DİNİMİZİ KALKAN OLARAK KULLANANLAR YOKMU? TABİ Kİ VAR, BİR İNSAN EN İYİ İSLAMİYETİ YAŞAMAK İSTİYORSA ÖNCE AİLESİNİ SEVİP SAYMAYI SONRA AKRABA VE KOMŞULARINA YARDIMI KARŞILIKSIZ YAPMAYA ÇALIŞMALI, RABBİNİN KARŞISINA TEMİZ ÇIKTIKTAN SONRA ONDAN BİR ŞEY İSTEYECEĞİ ZAMAN ÖNCE MÜMİN KARDEŞLERİ İÇİN İSTEMELİ İSTEKLERİNİ KALPDEN İSTEMEYİ BİLEBİLMELİDİR.
NASIL AKLINIZDAN BİR ŞEY GEÇİRDİĞİNİZDE KISACIK BİR ZAMANDA OLUVERDİĞİNİ GÖRÜRSÜNÜZ YA, İŞTE O DUADIR OLUVERMİŞDİR.İSTERKENDE BÖYLE İSTEMEYİ BİLMELİSİNİZ DİLDEN ÇOK KALPTEN İSTEĞİN İSLAMI SEVİN O SEVGİLERİN EN GÜZELİ EN EBEDİYETİDİR.

40 HADİS HADİSİ ŞERİFLER

40 HADİSİ ŞERİF
Islâm, güzel ahlâktir.

Insanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez

Kolaylastiriniz, güçlestirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyin


Insanlarin Peygamberlerden ögrenegeldikleri sözlerden biri de: “Utanmadiktan sonra diledigini yap!” sözüdür.


Hayra vesile olan, hayri yapan gibidir.


Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz. (Mümin, iki defa ayni yanilgiya düsmez)


Nerede olursan ol Allah'a karsi gelmekten sakin; yaptigin kötülügün arkasindan bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. Insanlara karsi güzel ahlakin geregine göre davran



Allah, sizden birinizin yaptigi isi, ameli ve görevi saglam ve iyi yapmasindan hosnut olur.



Iman, yetmis küsur derecedir. En üstünü “Lâ ilâhe illallah (Allah'tan baska ilah yoktur)” sözüdür, en düsük derecesi de rahatsiz edici bir seyi yoldan kaldirmaktir. Haya da imandandir.

Iki göz vardir ki, cehennem atesi onlara dokunmaz: Allah korkusundan aglayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz.



Zarar vermek ve zarara zararla karsilik vermek yoktur.


Hiçbiriniz kendisi için istedigini (mü'min) kardesi için istemedikçe (gerçek) iman etmis olamaz.



Müslüman müslümanin kardesidir. Ona zulmetmez, onu (düsmanina) teslim etmez. Kim, (mümin) kardesinin bir ihtiyacini giderirse Allah da onun bir ihtiyacini giderir. Kim müslümani bir sikintidan kurtarirsa, bu sebeple Allah da onu kiyamet günü sikintilarinin birinden kurtarir. Kim bir müslümani(n kusurunu) örterse, Allah da Kiyamet günü onu(n kusurunu) örter.


Iman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmis olamazsiniz.


Müslüman, insanlarin elinden ve dilinden emin oldugu kimsedir.


Birbirinize buguz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah' i n kullari, kardes olun. Bir müslümana, üç günden fazla (din) kardesi ile dargin durmasi helal olmaz.


Hiç süphe yok ki dogruluk iyilige götürür. Iyilik de cennete götürür. Kisi dogru söyleye söyleye Allah katinda siddîk (dogru sözlü) diye yazilir. Yalancilik kötüye götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Kisi yalan söyleye söyleye Allah katinda kezzâb (çok yalanci) diye yazilir.


(Mümin) kardesinle münakasa etme, onun hosuna gitmeyecek sakalar yapma ve ona yerine getirmeyecegin bir söz verme.


( Mümin) kardesine tebessüm etmen sadakadir. Iyiligi emredip kötülükten sakindirman sadakadir. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadir. Yoldan tas, diken, kemik gibi seyleri kaldirip atman da senin için sadakadir


Allah sizin ne dis görünüsünüze ne de mallariniza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve islerinize bakar.



Allah' i n rizasi, anne ve babanin rizasindadir.
Allah' i n öfkesi de anne babanin öfkesindedir


Üç dua vardir ki, bunlar süphesiz kabul edilir:
Mazlumun duasi, misafirin duasi ve babanin evladina duasi.



Hiçbir baba, çocuguna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez.


Sizin en hayirlilariniz, hanimlarina karsi en iyi davrananlarinizdir.

Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygi
göstermeyen bizden degildir.


Peygamberimiz isaret parmagi ve orta parmagiyla isaret ederek: “Gerek kendisine ve gerekse baskasina ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette iste böyle yanyanayiz” buyurmustur.


(Insani) helâk eden su yedi seyden kaçinin. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allah'a sirk kosmak, sihir, Allah' i n haram kildigi cana kiymak, faiz yemek, yetim mali yemek, savastan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadinlara iftirada bulunmak buyurdu.



Allah'a ve ahiret gününe imân eden kimse, komsusuna eziyet etmesin. Allah'a ve ahiret gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah'a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayir söylesin veya sussun.


Cebrâil bana komsu hakkinda o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben (Allah Teâlâ) komsuyu komsuya mirasçi kilacak zannettim.


Dul ve fakirlere yardim eden kimse, Allah yolunda cihad eden veya gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibadetle geçiren kimse gibidir.


Her insan hata eder.
Hata isleyenlerin en hayirlilari tevbe edenlerdir.


Mü'minin baska hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardir; O'nun her isi hayirdir. Eger bir genislige (nimete) kavusursa sükreder ve bu onun için bir hayir olur. Eger bir darliga (musibete) ugrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayir olur.

Bizi aldatan bizden degildir.


Söz tasiyanlar (cezalarini çekmeden ya da affedilmedikçe) cennete giremezler.


Isçiye ücretini, (alninin) teri kurumadan veriniz.



Bir müslümanin diktigi agaçtan veya ektigi ekinden insan, hayvan ve kuslarin yedikleri seyler, o müslüman için birer sadakadir.


Insanda bir organ vardir. Eger o saglikli ise bütün vücut saglikli olur; eger o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.


Rabbinize karsi gelmekten sakinin, bes vakit namazinizi kilin, Ramazan orucunuzu tutun, mallarinizin zekatini verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz.

RÜYA TABİRİ TABİRLERİ

ZABIT
Rüyada zabıt tutulduğunu görmek, ilginiz olmadığı halde adınızın kötü bir olaya karışacağına işaret eder.

ZABITA
Rüyada zabıta görmek başınıza bir sıkıntı gelecek demektir.

ZABİT
Rüyada zabit görmek istenilmeyen, kötü bir olaya isminizin karışması anlamındadır.

ZAFER
Çok zor bir sorunun üstesinden gelerek başarıya ulaşacaksınız demektir. Karşınıza çıkan tüm sıkıntıları aşacaksınız anlamındadır.

ZAKKUM
Rüyada zakkum görmek, kötü ve üzüntü verecek bir haber almak demektir.

ZALİM
İyi arkadaşlarınızın sağlıklarıyla ilgili haberlerin sizi mutlu edeceğine yorumlanır.

ZAMBAK
Rüyada zambak gören kimsenin işleri iyi olacak, bol para kazanacak demektir. Beyaz zambaklar görmek huzur ve mutluluğa erişecek anlamındadır.

ZAMPARA
Çok yoğun bir iş yaşamınız olduğuna, işleriniz dışında bir şeye vakit ayıramadığınızı bildirir.

ZAR
Rüyada zar oynamak ve kazanmak size yarar sağlamayacak, helal olmayan paraya ve mal kaybına yorumlanır.

ZARF
Rüyada kağıt zarf görmek, gizli bir olayı ortaya çıkaracağınıza yorumlanır. Zarfın içine bir kağıt koymak girdiğiniz bir toplulukta lider olacağınızın işaretidir.

ZAYIFLAMAK
Rüyada çok zayıflamak i, yaşamındaki sıkıntılarla uğraşamayıp ruhsal sıkıntılara düşmek demektir. Rüyada insanlarında hayvanlarında zayıflaması kötüye yorumlanır.

ZEBANİ
Rüyada zebani görmek, sıkıntılı bir döneme gireceğinizi haber verir.

ZEBRA
Maceraya olan düşkünlüğünüzden sürekli tehlikeye atılıyorsunuz demektir.

ZEHİR
Rüyasında zehir içerek öldüğünü gören kimse yaşamında güzel gitmeyen olayla olacak anlamındadır. Rüyada zehirlenmekten kurtulmak yaşamının bundan sonra ferahlık ve bolluk içinde olacağına yorumlanır. Rüyada başkasını zehirlemek bir sıkıntı yaşayacağını ancak bu sıkıntıların zamanla bu sıkıntıdan kurtulacağına yorumlanır. Etrafınızda olan olaylar moralinizin bozulmasına neden olacak demektir.

ZELZELE
Başınıza çok büyük belalar geleceğine işaret eder. Çok kötü bir rüyadır.

ZEMZEM
Rüyada zemzem suyu görmek çok tehlikeli hastalıktan kurtulmaya, üzüntünün ve sıkıntının biteceğine yorumlanır.

ZENCİ
Rüyasında zenci gören kişi geçinebilmek için çok çalışması gerekir anlamındadır. Evin içinde zenci görmek uzun süredir sonuçlandıramadığınız bir işi bitireceğinize yorumlanır.

ZENGİN
Rüyada zengin birini görmek çok sıkıntılı bir dönem geçirdiğinizi işaret eder.

ZERDALİ
Rüyada zerdali görmek, iyi bir haber olarak yorumlanır. zevk almayacağınız anlamındadır.

ZEYBEK
Akrabalarınız ve arkadaşlarınızla, eğlenceli vakit geçireceğinizi haber verir.

ZEYTİN
Rüyada zeytin para kazanmak demektir. Siyah zeytin, bundan sonra rahat ve huzur içinde yaşamak demektir. Yeşil zeytin zengin olmak ve gayri menkul almak demektir. Zeytin ağacı kısmet demektir.

ZIMBA
Rüyada zımba görmek, inatçı huyunuz yüzünden, çevrenizdeki insanları inciteceğinize işaret eder.

ZIRH
Sizi her konuda destekleyecek, başınız her sıkıştığında yardım edecek dostlara sahip olduğunuzu işaret eder.

ZİL
Rüyada zil sesi duymak güzel olaylara yorumlanır. Genç bir erkek için yüksek makamlara yükseleceğine işaret eder. Orta yaşlı kimse için bu rüya yaşamında iyi değişiklikler yapmaya yorumlanır. Bekar bir kız için mutlu olacağı bir evliliğe işaret eder. Eğer rüyayı gören evliyse geleceği oğlan çocuğunun doğumuna yorumlanır.

ZİNCİR
Rüyada zincir görmek güçlü olunacağına yorumlanır. Bekar birisi için evleneceğine işarettir. Rüyayı gören kimse gurbetten vatanına dönecek demektir. Boynunda zincir görmek, iftiraya uğrayacağınıza işaret eder. Rüyada el ve ayaklarının zincirle bağlı olduğunu görmesi çok büyük bir isteği olduğuna yorulur.

ZİNDAN
Çok güvendiğiniz bir işte hayal kırıklığına uğrayacaksınız demektir.

ZİRVE
Mücadeleci yapınız nedeniyle, daima sorunların üstesinden gelecek, başarılı olacaksınız demektir.

ZİYAFET
Bu rüyalar daima hayra yorulur. Rüyada ziyafet vermek iyilik yapmak demektir. Ziyafet sofrası görmek hayatının sonuna kadar para derdi çekmemek demektir. Bir ziyafet sofrasına oturmak istediği makama yükselir anlamındadır.

ZİYAN
Bir olay nedeniyle ziyana uğrayan insan, emeğinin karşılığını mutlaka alacak demektir.

ZİYARET
Rüyada birini ziyaret etmek, mutluluk demektir. İstemediğiniz bir ziyaret ise, sevmediğiniz insanlarla aynı ortamı paylaşacaksınız demektir.

ZURNA
Uzun zamandır görüşmediğiniz bir arkadaşınızla tekrar bir araya geleceksiniz demektir.

ZÜMRÜT
Zümrüt birkaç şekilde yorumlanır. Rüyada zümrüt görmek alın terinizle kazandığınız para olarak yorumlanır. Bir ziynet eşyasına takılıysa, yuva kurmak demektir. Rüyasında zümrütün çatladığını görmek, aşık olduğu kimseye gücenecek demektir. Rüyada mücevher taktığını gören kadın, çocuk sahibi olur demektir. Zümrüt takan kadının eşi ona sadık olacak demektir.

ZÜRAFA
Çok güzel ve karlı bir yolculuğa çıkacağınıza işaret eder.

10 Mayıs 2009 Pazar

EYYÜB SULTAN CAMİİ

en güzel resimler

islam resimler dini resimler

---ÖĞÜT--

Günümüzde İNSANLAR o kadar çok değişime uğramış durumdakiler ki, vayy ki vayy dememek çok zor. Her geçen gün bir öncesinden dahada bataklığa karanlığa sürüklemekte islamı kaybetmişleri; çok namaz kılanımız varki değerini bilmeden kılıyor. Kılıyor ama büyüğünü küçüğünü tanımıyor, tanımadığı gibi o güzelim islamımızı katılaştırıyor. Oysaki islamiyet ve rabbim kullarından ilk olarak kalbini bütün kötülüklerden temizlenmesini, mazlum olamasını ve dünya malından çok ebedi hayata çalışması gerektiğini EMRETMEKTEDİR.
İnsan oğlu olarak hep biribirimizle çıkar için arkadaşlık alış veriş dostluk kurmamalıyız. Anne Baba ve ailemize saygılı olmalı...
Güçsüz olanları ezmemeli, kibirli kendini beğenmiş olmamlı , kumar , zina , alkol gibi bize zarar verecek dünya mallarından uzak kalmalıyız.
BUNLARI BAŞARABİLENE NE MUTLU Kİ O FANİ VE EBEDİ HAYATINDAKİ EN MUTLU İNSAN OĞLU OLACAKTIR.
peygamberimizin-guzel-sozleri-ve-ogutleri Peygamberimizin Güzel Sözleri ve öğütleri
1 Akılca en mükemmeliniz, Allah'tan en çok korkanınızdır.2 Sabah namazına çok dikkat ederek geçirmemengerekir. Çünkü sabah namazında çok büyük faziletler vardır.3 Kalplerinizi az gülmek ve az yemekle ihyâ ediniz, açlıkla temizleyiniz ki yumuşasın ve parlasın.4 Çok gülmeyin, çünkü çok gülmek kalbi öldürür.5 Kıyâmet günü Cennete ilk çağırılacak, varlıkta da darlıkta da Allah'a çok hamdedenlerdir.6 Kıyâmet gününde ilk hesaplaşacak kimseler, komşulardır.7 Kıyâmet gününde Âdemoğlu, şu beş şeyden sorguya çekilmedikçe yerinden ayrılmaz;a.Ömrünü nerede ve ne sûretle harcadığından,b.Yaptığı işleri ne maksatla yaptığından,c.Malını nereden kazandığından ve nerelere sarfettiğinden,d.Vücudunu, sıhhatini nerede ve ne sûretle yıprattığından.8 Bütün insanlar günah işler, fakat günah işleyenlerin en hayırlısı, tövbe edenlerdir.9 Her kim Ramazan'ı tutar, sonra da ona Şevval'den altı gün ilâve ederse, bütün seneyi oruç tutmuş gibi olur.10 Müslümanların derdini dert edinmeyen onlardan değildir.11 Kişi haksız olarak bir şeye lânet ederse, o lânet kendine döner.12 Dünyânın belâ ve fitneden başka hiçbir şeyi kalmadı.13 Kurban kesiniz. Onunla nefsi temizleyiniz. Bir kimse, gününde kurbanını alır, kıbleye yatırırsa, onun boynuzu, tersi, kanı, kılı ve her zerresi Kıyâmet Günü o kimse için hazır olur. Yere düşen kan, Alah'ın muhâfazasına düşmüş olur. Az infak edin, çok ecir alın.14 Sana her ne iyilik erişirse Allah'tandır. Sana her ne kötülük gelirse, o da kendi kusurun sebebiyledir.15 Hiçbir farz namazı kasten terk etme. Kim namazı kasten terk ederse, İlâhı koruma ve teminattan mahrum kalır.16 Kim, insanların dînî işlerinde Allah'ın faydalı kıldığı bir ilmi gizlerse, Allah, Kıyâmet günü onu ateşten bir gem ile gemler.17 Kim, insanların kalbini çekmek için kelamın kullanılışını öğrenirse, Allah Kıyâmet günü, ondan ne farz ne nâfile hiçbir ibâdetini kabul etmez!18 Severken itidalden(ölçüden,sabırdan) ayrılma. Olur ki bir gün darılırsın, dost iken yaptığın aşırı hareketlerden mahcub olursun. Dargın olduğun zamanlarda da itidalden ayrılma. Olur ki bir gün dost olursun. Dargınken yaptığın hareketlerden mahcubiyet hissedersin.19 Dostunu zaman zaman ziyaret et ki sevgin artsın.20 Nimetleriyle sizi beslediği için Allah'ı sevin. Beni de Allah sevgisi için sevin. Ehl-i Beytimi de benim sevgim için sevin.21 Fitneden kaçının! Çünkü o esnada dil, (tesir bakımından) kılıç darbesi gibidir.22 Edepsizlik ve çirkin söz girdiği şeyi çirkinleştirir. Hayâ ise girdiğin şeyi güzelleştirir.23 Kim her gün farzlar dışında on iki rekat (nâfile) kılarsa Allah onun için cennette mutlakâ bir ev inşa eder.24 Sen bir cemaate akıllarının almayacağı bir şey söylersen mutlakâ bu, bir kısmına fitne olur.25 Allah'a ve âhiret gününe îmân eden kimse Ensâr'a buğzetmesin.26 Şiir vardır ki, hikmettir. Beyân vardır ki, büyüdür.27 Kulun dili doğru olmadıkça kalbi doğru olmaz. Kalbi doğru olmadıkça da îmânı doğru olmaz.28 Cehennemi kuşatan surun dört (ayrı) duvarı vardır. Her duvarın kalınlığı kırk yıllık yürüme mesâfesi kadardır.29 Duâ rahmetin, abdest namazın, namaz Cennetin anahtarıdır.30 Mü'minin niyeti, amelinden hayırlıdır.31 Ümmetimden bir grup insan Kur'an'ı muhakkak sûrette okuyacak. Ancak bunlar, okun avı süratle delip geçtiği gibi dinden çıkacaklar.32 Veyl, cehennemde bir vadidir. Kâfir orada, kırk yıl batar da dibine ulaşamaz.33 Şeytan tek başına olanla, iki kişi beraber olana sıkıntı verir. Eğer üç kişi olurlarsa onlara sıkıntı veremez.34 İnsanlar yalnızlıktaki (mahzuru) benim kadar bilselerdi, hiçbir atlı tek başına bir gececik olsun yol yapmazdı.35 Allah yolunda öldürülmem; bana bütün evlerde ve çadırda yaşayanların benim olmasından daha sevgilidir.36 Mü'min hazırlığı, (malı) avucu içine aldığıdır.37 Ümmetim yağmur gibidir, evveli mi, âhiri mi daha hayırlıdır bilinmez.38 Sattığı zaman, satın aldığı vakit ve (alacağını) istediği sırada kolaylık gösterene Allah merhametle muamele etsin.39 Ne kadar yaşarsan yaşa, sonunda öleceksin; ne kadar seversen sev, sonunda ayrılacaksın; Dilediğini işle muhakkak karşılığını görürsün!40 Allah gönderdiği her derdin, şifâsını da göndermiştir.41 Her namazın arkasında Âyetü'l Kürsî 'yi okuyanın cennete girmesine ölümden başkası mâni olamaz (ölünce cennete girer).42 Kanâat, tükenmez bir hazinedir.43 Îmân'ın efdali; nerede olursan Allah'ın seninle beraber olduğunu bilmendir.44 Ticârete devam edin. Çünkü rızkın onda dokuzu ticârettedir.45 Ya hayır konuş, ya da sus.46 Müslümanların gizli hallerini araştırmayınız. Kim Müslümanların gizli hallerini araştırırsa Cenâb-ı Hakk onun gizli hallerini açığa vurur. Evinin içinde bile olsa onu rezil eder.47 Kazancın en hayırlısı, insanın kendi eli ile olan ameli (sanatı, mesleği) ve her bir mebur (hîleden uzak, iyi) ticâret muâmelesidir.48 Pişmanlık, tövbedir.49 Kim bir serçeyi gereksizce öldürürse, o serçe kıyâmet günü arşın altından şöyle seslenerek gelir : Sor şuna Yâ Rab! Beni niçin menfaatsiz yere öldürdü.50 Kim, bir zümreye benzemeye çalışırsa, o, onlardandır.51 Dinde namazın yeri, vücûtta başın yeri gibidir.52 Sirkenin balı bozduğu gibi, kötü ahlâk ameli ifsâd eder.53 Ahlâk güzelliği, kişinin saâdetindendir.54 Kim, dâvet edilmediği bir yemeğe giderse, hırsız olarak girmiş ve yağmacı olarak çıkmış olur.55 Bir iş yapmak istediğin zaman iyice düşün. Eğer sonu iyi ve fâideli ise yap. Eğer sonu zararlı ve günah ise terk et.56 Ezan ile kâmet arasında duâ reddolunmaz.57 Yazıklar olsun o kimseye ki halkı güldürmek için yalan söyler. Veyl (azâbı) ona, veyl (azâbı) ona, veyl (azâbı) ona.58 Sabah (namazı vakti) uykusu, rızka mâni olur.59 Hikmetin başı, Allah korkusudur.60 Mü'min bir mîde ile; kâfir ise yedi mîde ile yer.81 Dilini tutmak hikmettir; ne var ki, yapanları pek azdır.82 Kim bir mü'min kardeşinin ticâretindeki ikâlesini kabul ederse, Cenâb-ı Hakk da âhirette onun hatalarını bağışlar (düştüğü yerden kaldırır) mü'min kardeşine gösterdiği kolaylıktan dolayı onu mağfiret eder.83 Yalan yere yemîn etmek, evleri ıssız bırakır.84 Kim, aza şükretmezse, çoğa şükretmez.85 Duâ ibâdetin ta kendisidir.86 Her ki mAllah'a itâat etmemeye yemin ederse, Allah'a itâat etsin (ve yemin keffâretini versin) ve her kim âsî olmaya yemin ederse Allah'a âsî olmasın (ve yeminin keffâretini versin.)87 Kim bir şey üzerine yemin eder de başka bir şeyi yemin ettiği şeyden daha hayırlı görürse, hayırlı olan şeyi yapsın, yemininden dolayı keffâret versin.88 Kim, iki çenesi (dil) ile iki bacak arası (ırzı)na sâhip olursa, cennete girer.89 Günahtan tövbe ederek dönen, hiç günah işlememiş gibidir.90 İlme mâni olmak helâl olmaz.91 Kim kırk sabah ihlâs (üzerine ibâdete devam) ederse kalbindeki hikmet menbaı lisânında zuhûr eder.92 Dünyâda, gârîb gibi veya yolcu gibi ol ve kendini ashâb-ı kubur (kabirdekiler)den say!93 Musîbetleri, hastalıkları ve sadakayı gizlemek salihlik hazînelerindendir.94 Bir âlim, şeytana karşı, (ibâdete devâm eden) bin âbidden çetindir.95 Kişinin iyiliği kendini sevindirir, kötülüğü de üzerse, işte o mü'mindir.96 Doğru bir tacir, (kıyamet günü) peygamberler, sıdııklar ve şihitlerle beraber (haşr) olacaktır.97 Ashâbımdan birisi bir yerde ölürse, kıyâmet günü onların nûru ve önderi olarak dirilir.98 Nebî (s.a.v.) üzerine salavât okumak köle âzât etmekten efdaldir.99 Kim bir ayıbı (bulunan malı), o (kusuru)nu açıklamadan satarsa, Allah'ın dâimî gazabı içinde kalır ve melekler durmadan ona lânet eder.100 Ya âlim ol, ya talebe ol, ya da onları seven ol, dördüncüsü olma, helâk olursun.121 Kendisine yumuşaklık verilen kimseye, dünya ve âhiret iyilikleri verilmiştir.122 Allahü teâlânın kula en yakın olduğu zaman gecenin ikinci yarısıdır. O saatte Allahü teâlâyı zikredenlerden olabiliyorsan ol! 123 Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh”ı çok söyle. Çünkü o, Cennet hazinesidir.124 Ekmeğe saygı duyun! Kim sofradaki ekmek kırıntılarını yerse günahları bağışlanır.125 Ekini hasat ettiğiniz zaman, fakirlerin haklarını verin ve israf etmeyin! Allahü teâlâ israf edenleri elbette sevmez.126 Hasta ziyâretine gittiğinizde ona, ömrü ve hastalığı konusunda güzel sözler söyleyip, ümit veriniz!127 Bir mümin namaz kılmaya başlayınca, Cennet kapıları onun için açılır. Rabbi ile arasında bulunan perdeler kalkar. Bu hâl namaz bitinceye kadar devam eder.128 Allahü teâlâ, bana farzları yerine getirmemi emrettiği gibi, insanlarla güzel geçinmemi de emretti.129 Gıybet, insanın sevabını ve iyi amellerini, ateşin kuru odunu yaktığı gibi yakar.130 İnsanlar içinde, kadın üzerinde en fazla hak sahibi kocası, erkeğin üzerinde de anasıdır.131 Allahü teâlâ her Cumâ günü 600 000 kişiyi Cehennemden azat eder. Bunların hepsi Cehenneme lâyık olup Cumâ gününün bereketi ile Cehennemden çıkarılır.132 Kadınlarınıza eziyet etmeyin! Onlar, Allahü teâlânın sizlere emânetidir. Onlara yumuşak olunuz ve iyilik ediniz!133 İnsanların dünyada endişesi en büyük olanı mümin kimsedir. Çünkü hem dünyası, hem de âhıreti için endişelidir.134 Her nemâzdan sonra, üç kerre Estagfirullahel’azîm ellezî lâ ilâhe illâ huv el-hayyel-kayyûme ve etübü ileyh okuyanın bütün günâhları afv olur.135 İstigfâra devâm edeni, çok okuyanı, Allahü teâlâ, derdlerden, sıkıntılardan kurtarır. Onu, hiç ummadığı yerden rızklandırır.136 Yâ Ebâ Hüreyre! Kuşluk namazını terk etme! Cennetin bir kapısı vardır ki, ona “Duhâ kapısı” derler. Bu kapıdan yalnız kuşluk namazı kılanlar girer.137 Her kim sabahleyin üç defa "Eûzü billâhissemî'il'alîmi mineş-şetânirracîm" dedikten sonra Haşr sûresinin son üç âyeti (Hüvallâhüllezî..) okursa, Allah, ona akşama kadar bağışlamasını dileyerek yetmişbin melek görevlendirir. O kimse o gün ölürse şehid olarak ölür. Akşamleyin ölürse yine böyledir.138 Gece uyanınca, şu duâyı okuyan, her istediğine nâil olur: “Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerîke leh, lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr sübhanellahi velhamdülillâhi ve lâ ilâhe illallahü vallahü ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billahil aliyyil azîm.139 Her kim Ramazân-ı şerîf gecesi seher vaktinde kalkıp namaz kılmakla meşgul olsa ve ibâdet etmeğe niyyet eylese, kirâmen kâtibîn melekleri derler ki, Hak teâlâ hazretleri sana rahmet eylesin, ömrünü bereketli kılsın! Döşeği dahî der ki, Hak teâlâ hazretleri senin ayağını sırat üzerinde muhkem eylesin ve selâmet ihsân buyursun. Abdest alınca, su dahî der ki, Hak teâlâ hazretleri, senin kalbini temiz eylesin! Nihâyet bu kul namaz kılmağa başlayınca, Hak teâlâ hazretleri azamet-i şânıyla buyurur ki: “Ey benim kulum, ne istersen iste! Dileğini yerine getireceğim.140 Zikrin en hayırlısı gizli olanı, rızkın en hayırlısı da yetecek kadar olanıdır. [Ahmed b. Hanbel]141 Bir edepsizliğin cezası bir hayrı işleyememektir.142 Çok kaygı çekme, mukadder olan olur, takdir olunan rızkın da sana gelir.143 Her paslanmanın cilası vardır. Kalbin cilası da esteğfirullah demektir.144 Bir kimse riyaya, yaptırdıklarını işittirmeye başlarsa bundan vazgeçinceye kadar Allah'ın gazabındadır.145 Hicretin efdali Allah'ın hoşlanmadığını terketmektir.146 Müslümanla alakayı kesmek onun kanını dökmek gibidir.147 Bir kimse bir mazlumla onun hakkını alıncaya kadar yürüse ayaklarının kaydığı günde Hak Teala onun iki ayağını sabit kılar.148 Erteleyenler helak olmuştur.149 Bir zaman sonra benim ümmetim de 73 fırkaya ayrılır, bunlardan ancak bir tanesi kurtulur.150 Cehennemden kurtulan fırka; benim ve ashabımın gitdiği yolda olanların fırkasıdır.151 Kim ki kurban kesmeye malî kudreti yerinde olur da kesmezse, o kimse namazgâhımıza sakın yaklaşmasın.

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM


PEYGAMBERLERİMİZ KALP GÖZLERİMİZ


İSLAMİYET GÜZEL DİNDİR


BÜYÜK MEHDİNİN GELİŞİ

HZ. MEHDİ’NİN ÇIKIŞ ZAMANI BELLİ MİDİR? HADİSLERDE VE İSLAM ALİMLERİNİN AÇIKLAMALARINDA HZ. MEHDİ’NİN HANGİ DÖNEMDE ÇIKACAĞI HABER VERİLMİŞTİR?


Büyük Mehdi 15.05.1979 yılında Manisa nın bir ilçesinde doğmuş. İstanbul’da 2002-2007 yıllarında durmuş ve diğer illeri gezmektedir.
Hadislerde Hz. Mehdi’nin İslam ahlakını hakim etmek için, kıyamet kopmadan önce yeryüzüne mutlaka geleceği belirtilmiştir. Bunun yanı sıra yine hadislerde verilen bilgilere göre, Hicri 1400′lü yıllar, Allah’ın izniyle Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne dönüşü, Hz. Mehdi’nin gelişi, Deccal’in çıkması ve Hz. İsa’ya yenilmesi, tüm dünyada insanların kitleler halinde İslam’a yönelmesi gibi büyük olayların gerçekleşeceği olağanüstü bir dönemdir. Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde, hadis ve İslam alimlerinin açıklamalarında Hz. Mehdi’nin gelişiyle ilgili çeşitli tarih ve dönemler vardır.
1. Her Yüz Senede Bir Müceddid Gönderilmesi
Öncelikle Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde her yüzyıl başında dini hakikatleri devrin ihtiyaçlarına göre açıklamak üzere bir “müceddid” yani “dini canlandıran, yenileyen” şahıs gönderileceğinden söz edilmiştir:
Ebu Hüreyre’nin rivayetine göre; Resulullah (sav) şöyle buyurmuş: Gerçekten Aziz ve Celil olan Allah HER YÜZ SENENİN BAŞINDA şu ümmetin dinini bidatten (dine sonradan karışmış batıl uygulamalardan) ayıracak, yenileyecek (ilim sahibi) bir zatı gönderir. (Sünen-i Ebu Davud, 5/100)
Büyük İslam alimi İmam Rabbani’nin bu konudaki açıklaması ise şöyledir:
HER YÜZ SENE BAŞINDA bu ümmetin uleması arasından BİR MÜCEDDİD GELECEK ve şeriatı ihya edecektir (canlandıracaktır). (Mektubat-ı Rabbani, 1/520)
Bediüzzaman Said Nursi de bu konu hakkında şunları söyler:
Ashab-ı Kütüb-i Sitte’den İmam-ı Hâkim’in Müstedrek’inde ve Ebu Dâvud’un Kitab-ı Sünen’inde, Beyhaki “Şuab-ı İman”da tahric buyurdular (meydana koydular): “HER YÜZ SENEDE BİR, CENAB-I HAK BİR MÜCEDDİD-İ DİN (DİNİ YENİLEYEN) GÖNDERİYOR…” (Barla Lahikası, s. 119)
Bediüzzaman Said Nursi, Barla Lahikası’nda Hicri 1200′lü yılların “müceddidi”nin Hazreti Mevlana Halid, olduğunu söyler. Bu açıklamasının devamında, Risale-i Nurlar’ın da Hicri 1300′lü yıllar için bir “müceddid” hükmünde olduğunu şöyle ifade eder:
Madem tam yüz sene sonra, aynen dört cihette tevafuk ederek Risale-i Nur eczaları (bölümleri) aynı vazifeyi görmüş… Kanaat verir ki –nass-ı hadis (hadisin açık ifadesi) ile- Risale-i Nur tecdid-i din (dini yenileme, canlandırma) hususunda bir müceddid hükmündedir. (Barla Lahikası, s. 121)
Bediüzzaman Hicri 1400′lü yılların “müceddidi”nin ise Hz. Mehdi olacağını müjdelemiştir:
Şimdi hatıra geldi ki, eğer şeddeli “lamlar” ve “mimler” ikişer sayılsa BUNDAN BİR ASIR SONRA ZULÜMATI DAĞITACAK ZATLAR İSE, HAZRET-İ MEHDİ’NİN ŞAKİRTLERİ (TALEBELERİ) OLABİLİR. (Şualar, s. 605)

Bediüzzaman, İslam aleminin üzerindeki zulüm ortamının kendisinden “bir asır sonra” ancak Hz. Mehdi vesilesi ile dağıtılacağını söylemiştir. Kendisinden bir sonraki yüzyılda yani Hicri 1400′lü yıllarda Hz. Mehdi’nin yapacağı çalışmalarla, Müslümanların büyük sıkıntılardan kurtulup feraha kavuşacaklarını açıklamıştır.
2. Hz. Mehdi “İkinci Bin”de Gelecektir
Büyük İslam alimi İmam Rabbani, Hz. Mehdi’nin Peygamberimiz (sav)’in vefatından 1000 (bin) sene geçtikten sonra Hicri ikinci binin içinde geleceğini bildirmektedir. Bu konuyla ilgili İmam Rabbani’nin pek çok açıklaması mevcuttur:
Kuran hükümlerinin kuvvetlendirilmesi, milleti yenilemesi bu İKİNCİ BİNDEDİR. Bu davanın doğruluğuna adil şahid: Hz. İsa’nın (as) MEHDİ’NİN (ra) BU BİN İÇİNDE VAROLUŞLARIDIR. (Mektubat-ı Rabbani, c.1, s. 611)
Resulullah (sav)’in ümmeti arasından çıkanlar pek kamildirler. Yani Resulullah (sav)’in irtihali (vefatı) üzerinden bin sene geçtikten sonra isterse az olsunlar. ARADAN BİN SENE GEÇTİKTEN SONRA, MEHDİ’NİN GELİŞİ DE BUNUN İÇİNDİR. Onun mübarek kudümünü (gelişini), Hatem’ür-rüsül Resulullah (sav) müjdelemiştir. Hz. İsa (as) dahi aradan bin sene geçtikten sonra nüzul edecektir (inecektir). (Mektubat-ı Rabbani, c.1, s. 440)

Hz. Muhammed (sav)’in vefatından bin sene geçtikten sonra, Hicri ikinci bin yılına girilir. İmam-ı Rabbani’nin yukarıdaki açıklamalarına göre ikinci bin yılı içerisinde Hz. Mehdi gelecektir. İkinci binin başlangıcından içinde bulunduğumuz Hicri 14. yüzyıla kadar geçen üç yüz yılda Hz. İsa ve Hz. Mehdi gelmemişlerdir.
3. Peygamberimiz (sav) Hz. Mehdi’nin, Hicri 1400′lü Yıllarda Geleceğini Haber Vermiştir
Peygamber Efendimiz (sav) bazı hadislerinde Hz. Mehdi’nin geliş tarihi olarak da açıkça 1400 yılını vermiştir. Bu hadislerden biri şöyledir:
İnsanlar 1400 senesinde Mehdi’nin yanında toplanacaklardır. (Risaletül Huruc-ül Mehdi, s. 108)
Peygamberimiz (sav)’in, Hz. Mehdi’nin çıkış tarihi olarak hadislerinde açıkça Hicri 1400 tarihini vermesi, Hz. Mehdi’nin çıkışının çok yakın olduğunu bize bildirmektedir. (En doğrusunu Allah bilir)
4. Bediüzzaman’a Göre Hz. Mehdi Hicri 1400′lü Yıllarda Görev Yapacaktır
Bediüzzaman’ın da, farklı tarihlerde yaptığı açıklamaların hepsinde, Hz. Mehdi’nin geliş zamanı olarak Hicri 1400′lü yılların başlarına işaret edilmiştir. Bediüzzaman bir sözünde, Hz. Mehdi’nin Asr-ı Saadet döneminden 1400 sene sonra çıkacağını şöyle belirtmektedir:

İSTİKBAL-İ DÜNYEVİYEDE (dünyanın geleceğinde) 1400 SENE SONRA GELECEK BİR HAKİKATİ asırlarında karib (yakın) zannetmişler. (Sözler, s. 318)
Bediüzzaman’ın ifadesinde belirttiği, “sahabe döneminden 1400 sene sonrası” Hicri 1400′lü yılların başlarına, yani Miladi olarak 1979-1980 senelerine denk gelmektedir.
Bediüzzaman, Hicri 1327′de Şam’da Emevi Camii’nde on bin kişiye verdiği hutbesinde, Hicri 1371′den sonraki İslam aleminin geleceğine yönelik izahlar yapmakta, ahir zamandan çeşitli tarihler vererek, beklenen Mehdi’nin mücadele zamanlarına dikkat çekmektedir. Bediüzzaman, Hz. Mehdi’nin göreve başlaması ve inkarcı zihniyeti fikren mağlup etmesi ile ilgili olarak şu tarihleri bildirmektedir:
Ta 1371 senesinden sonraki alem-i İslam’ın mukadderatına (kaderine) nazar eden (göz atan) Hutbe-i Şamiye’deki hakikatler… Evet şimdi olmasa da 30-40 sene sonra fen ve hakiki marifet (müsbet ilimler ve sanat, ilim ve fenlerle öğrenilen bilgi) ve medeniyetin mehasini (medeniyetin iyiliklerini) o üç kuvveti tam teçhiz edip, cihazatını verip o dokuz manileri mağlup edip dağıtmak için taharri-i hakikat meyelanını (hakikati araştırma meyli) ve insaf ve muhabbet-i insaniyeyi (insan sevgisini) o dokuz düşman taifesinin cephesine göndermiş, inşaAllah YARIM ASIR SONRA onları darmadağın edecek. (Hutbe-i Şamiye, s. 25)
Bediüzzaman Şam’da yaptığı bu konuşmada, Hicri 1371 senesinden sonra yaşanacak gelişmelere dikkat çekerek, Hz. Mehdi’nin göreve başlamasının 1371 tarihinden 30-40 yıl sonra olacağını bildirmiştir. Bu tarih ise Hicri 1401-1411, Miladi olarak da 1980-1990 yılları arasıdır.
Yine aynı konuşmanın devamında Bediüzzaman, Hz. Mehdi’nin, inkarcı fikir sistemini, fen, ilim ve medeniyetin imkanları sayesinde fikren susturacağını haber vermiştir. Bu fikri üstünlüğün tarihi olarak da 1371 tarihinden yarım asır sonrasını bildirmiştir. Bu da Hicri 1421, yani Miladi 2001 senesi demektir.
Bediüzzaman’ın ahir zamanla ilgili bir diğer açıklaması da şöyledir:
YETMİŞ BİRDE FECR-İ SADIK (tan yerinin ağarması, Güneş doğmadan önceki kızıllık, sabah vakti) BAŞLADI veya başlayacak. Eğer bu, fecr-i kazib (sabaha karşı ufukta yayılmaya başlayan birinci kızıllık) de olsa, OTUZ KIRK SENE SONRA FECR-İ SADIK (fecr-i kazibden sonra yayılmaya başlayan ikinci aydınlanma) ÇIKACAK. (Hutbe-i Şamiye, s. 23)
Bediüzzaman’a göre fecr-i sadık’ın çıkacağı yıllar:
1371 + 30 = 1401 = 1981
1371 + 40 = 1411 = 1991
Bediüzzaman bu izahına göre Hakkın karşısında batılı temsil eden düşünce olan ateizmin ve materyalist felsefenin dağıtılmaya başlamasının 1981-1991 yıllarında, fikren tam anlamıyla susturulup dağıtılmasının ise 2001 yılında olacağına işaret etmiştir. (En doğrusunu Allah bilir.)
Bediüzzaman Said Nursi’nin Hz. Mehdi’nin çıkışı hakkındaki bir diğer sözü ise şöyledir:
Bu zamanda öyle fevkalade hakim cereyanlar var ki, herşeyi kendi hesabına aldığı için, faraza HAKİKİ BEKLENİLEN VE BİR ASIR SONRA GELECEK O ZAT dahi bu zamanda gelse… (Kastamonu Lahikası, s. 57)
Bediüzzaman Said Nursi, “hakiki beklenilen ve bir asır sonra gelecek o zat” diyerek Hz. Mehdi’nin kendi döneminde henüz gelmediğini bildirmektedir. Ayrıca Müslümanlar tarafından beklendiğini ve kendi yaşadığı devirden bir asır sonra geleceğini de haber vermektedir. Bediüzzaman Hicri 1300′lü yıllarda yaşamıştır. Kendisinden sonra gelecek asır olan Hicri 1400′lü yıllar Hz. Mehdi’nin çıkış zamanıdır.

BİZİM İNCELEMELERİMİZE GÖRE; HZ. MEHDİ .../05.1979 YILINDA MANİSANIN BİR İLÇESİNDE DOĞUP 2002 YILINDA İSTANBUL'A GİDEREK 5 YIL ZAMAN GEÇİRDiKTEN SONRA DİĞER İLLERİ GEZMEKTE OLUP İNSANLARI TANIMAKTA olduğunun düşünmekteyiz..